PRP, trombositten zengin plazma anlamına gelmekte olup, ingilizce Platelet Rich Plasma ifadesinin kısaltılmış halidir. PRP tedavisinde içerisinde özel bir jel bulunan küçük tüpler kullanılarak, kişiden 10-20 cc kadar alınan kana santrifüj işlemi uygulanmaktadır.
Ayrıştırılan trombositten zengin kısım hedeflenen bölgeye enjeksiyon yardımıyla uygulanmaktadır.
PRP tedavisinde kullanılan plazmada bulunan trombositler, kanın pıhtılaşmasıyla ilgili işlevlerinin yanı sıra, doku hasarının iyileşmesini sağlayan büyüme faktörleri de salgılamaktadır.
Salgılanan büyüme faktörleri ve kollajen sentezi yoluyla, kök hücrelerinin çoğalması sağlanmakta ve kan akımı arttırılmaktadır.
Böylece PRP tedavisi yoluyla, pek çok problem ve şikayete sebep olan durumlara, kişinin kendi kanından elde edilen güvenli ve doğal bir yöntemle müdahale sağlanabilmektedir.
PRP NE İŞE YARAR?
PRP uygulaması, ilk başlarda daha çok kozmetik ve anti-aging tedaviler amacıyla kullanılmış ancak yakın dönemde doku hasarlarının tedavisinden kas iskelet sistemi hastalıklarına kadar pek çok alanda başarılı şekilde uygulanmaya başlanmıştır.
* Medikal estetikte yüz, boyun ve dekolte, eller gibi bölgelerde kullanılmaktadır.
* Cilde esneklik ve parlaklık kazandırmaktadır. Özellikle lekelerde oldukça başarılı sonuçlar sağlamaktadır.
* Yeniden canlandırıcı ve yapılandırıcı etkileri söz konusudur.
* Cilt altı dokusunda, derinin tüm yaşamsal işlevleri desteklenmektedir.
* Yaşlanmaya bağlı olarak meydana gelen kırışıklık ve çöküntüleri önlemektedir.
* Saçları güçlendirerek saç dökülmelerini önlemektedir.
* Diz başta olmak üzere eklem ağrılarının tedavilerinde de etkili sonuçlar sağlamaktadır.
* Kas ve tendon yaralanmalarında iyileşmeye katkı sağlamaktadır.