Tedavi öncesi değerlendirme, süreci yönetmek açısından büyük önem taşımaktadır. Öncelikle detaylı bir öykü alınmalıdır. Yaş, ailede dökülme öyküsü, dökülme başlangıç yaşı, eşlik eden hastalıklar veya gebelik-emzirme süreci, ilaç kullanımı öyküsü, alerji öyküsü, kullanılan şampuanlar (SLS, SLES içeriği) ve saç yıkama sıklığı, daha önceden takviye ürün (vitamin-mineral)  kullanımı, önceki saç tedavileri (minoksidil, finasterid, PRP, mezoterapi, saç ekimi…) Saçı etkileyen dış faktörler sorgulanmalıdır. Gergin topuz, boya, perma, peruk, başörtüsü, kaynak vs.
Fizik muayenede dijital mikroskopla saçlı deri ve saç görünümü değerlendirilmelidir. (Kuru, yağlı, kepekli, ince telli) Saç seyrelmesi yüzde 50’ye ulaşana kadar muayenehane olarak belirgin hale gelmeyebilir. Saç dökülme paterni ve şiddeti de önemlidir (Yaygın – lokalize)
Tedavi sürecinde kullandırılacak destek ürünleri de önemlidir. Kişinin tüm vitamin-mineral depoları zayıfsa ilk dokunuşta kombine multivitaminler ve mineraller kullandırılmalıdır. Kişi daha önceden vitamin desteği aldıysa ya da hâlihazırda alıyorsa, küçük sarı tüyleri yoğunlukta olan saç problemli kişilere biyotin, çinko ve sistein içeren ajanların başlanması, görünümü olumlu yönde daha hızlı değiştirir. Tedaviye alınacak olan kişi fiziksel muayene ve analizler sonucu hormonal baskı açısından aktifse, hormon baskısının yüksek seviyede olduğuna inanıyorsak DHT baskısını zayıflatacak ürünlerin tercihi daha akılcı olacaktır. Sonuç olarak tedavide amaç var olan saçların güçlenmesi, dökülmenin günlük 20 telin altında tutulabilmesi, can çekişen köklerin tüm zincirlerinden kurtulup saç üretimine yeniden başlaması şeklinde özetlenebilir.