40 yaşından önce ortaya çıkan ve 3 aydan uzun süren bel ve sırt ağrısının sebebi AnkilozanSpondilit olabilir.AnkilozanSpondilit (AS) özellikle omurgayı etkileyen kronik, ilerleyici, ağrılı sebebi bilinmeyen romatizmal bir hastalıktır. AS’de ağrı hareketle azalır, hatta yok olabilir, uzun süre oturmakla, istirahatle artar. Hastalar sabahları daha çok ağrılıdır ve özellikle omurga hareketleri kısıtlıdır, günün ilerleyen saatlerinde ağrı ve kısıtlılık azalır.
AS’de ilk belirtiler bel, kalça ve topuk ağrısı şeklinde ortaya çıkabilir. Hastalık gerektiği gibi tedavi edilmezse ileri dönemlerde omurga deformiteleri, kamburluk ortaya çıkar. Genetik yatkınlık AS’nin bilinen özelliklerindendir.
AnkilozanSpondilit dediğimiz zaman çoğu insanın aklına herhangi bir hastalık gelmez ama “Suna Pekuysal’ın hastalığı” ya da “Deprem Dede’nin hastalığı” dendiğinde, hemen gözünüzde dış görünüşü bozan ve giderek sırtta kamburlaşmaya sebep olan bir tablo canlanır. Genellikle genç erkekleri etkileyen AnkilozanSpondilit (AS), aslında romatizmal bir durum. Kalça kemiği ile boyun kemiği arasındaki omurga eklemlerinin iltihaplanması anlamına gelen hastalık, bazı hastalarda cilt, göz ve iç organlarını da etkiler. Tedavi edilmemiş ve ilerleyen AS’de, bel ve sırt hareketine izin veren omur eklemleri, çevre kemiklere kaynayarak hastanın hareketini kısıtlar. Sırt gittikçe kamburlaşır. Tedavisiz kalan hastalarda göz, bağırsak, akciğer, böbrek gibi eklem dışı tutulumlar gibi ciddi sonuçlar ortaya çıkabilir.
Erken teşhis son derece önemlidir,yakın dönemde tedaviye katılan ve hastalığın ilerlemesini durduran biyolojik ajanlar, hastanın hayat kalitesini yükselterek şekil bozukluğunun önüne geçebilir.Bel ağrısı toplumda sık görüldüğü için fazla önemsenmez. Her 3 AnkilozanSpondilit hastasından biri ilk olarak fıtık teşhisi alır. Ne yazık ki bir AS hastasının teşhis konup doğru tedavi almaya başlayana kadar geçirdiği süre ortalama 8 yıldır.